Ölümcül Süvari

Birinci Dünya Savaşı sırasında, savaşan ülkelerin moralini korumak amacıyla salgına dair haberler sansürleniyordu. Ancak, İspanya'nın tarafsız olduğu bir dönemde İspanyol basını bu sansüre tabi değildi. Grip salgını başladığında birçok ülke zaten salgınla karşı karşıya kalmıştı. Ancak, İspanya'da sansür olmaması nedeniyle salgın haberleri hızla yayıldı ve diğer savaşan ülkeler -Fransa, İngiltere, Amerika- halkı birdenbire salgının ve kaynağının farkına vardı. Savaşa katılmamış ülkelerde ise gribin kaynağı hala belirsizdi. Örneğin Senegal'de bu hastalık Brezilya gribi olarak bilinirken, Brezilya'da Alman gribi olarak adlandırılıyordu. Polonyalılar için Bolşevik hastalığı, Danimarkalılar için ise güneyden gelen bir hastalıktı. Afrika'da, hastalık beyaz adamların hastalığı olarak kabul edilirken, aynı kıtada yaşayan beyazlar için hastalığın kaynağı yerlilerdi. Bu dönemde salgının kaynağının Çin olduğunu düşünenler bile vardı. Ancak zamanla ülkeler, bu hastalığın sadece yerel değil, küresel bir salgın olduğunu fark ettiler ve tek bir isim üzerinde anlaşmak zorunda kaldılar. İspanyol gribi ismi, çağdaş İspanyol yazarlar için hoş olmasa da tarihi bir hatıra olarak kalmıştı.

Bu kitap, yazarın zengin kültürel ve tarihsel birikiminden gelen bilgilerle, İspanyol gribinin tarih boyunca pek çok ünlü şahsiyetin hayatını nasıl etkilediğine dair ilginç hikayelere tanıklık ediyoruz. Kitap, uzmanlık gerektiren kaynakları okuyucuya anlatmak yerine hikayeler aracılığıyla bilgi sunuyor. İnsanlığın mikroorganizmalarla ilk karşılaşmasından, Tarım Devrimi'nin pandemilere nasıl zemin hazırladığına kadar uzanan bu hikaye, geriye dönük olarak pandemilerin ve mikroorganizmaların insanlığı nasıl etkilediğini gösteriyor. Bu kitap, tarih ve bilim meraklıları için son derece ilgi çekici bir okuma sunuyor.